19 Şubat 2019 Salı

F*ck Tokyo I Love Osaka

Japonya’daki ilk günlerim, dürüst olmak gerekirse maddi nedenlerden dolayı, çok zor geçmişti. Yola çıkmadan önce bu ülkenin pahalı olduğunu biliyordum ama Tokyo’da karşılaştığım manzara hayal gücümün çok ötesindeydi. Her şey beklediğimin iki katı fiyattaydı. Bu yüzden en uzak mesafelere dahi yağmur çamur demeden yürümek zorunda kalmıştım. Ne zaman ki Tokyo’dan uzaklaşmaya başladım işlerim yolunda gitmeye başladı: İş buldum; insanlar ile tanıştım onlarla yedim, içtim ve çok güzel arkadaşlıklar kurdum.

Japonya’daki son günlerim ise huzur içerisinde geçiyordu. Çalıştığım işten güzel bir şekilde ayrılmış, Osaka’dan Yokohama’ya cebimden beş kuruş para çıkmadan otostop ile gelmiştim. Son birkaç gündür Kat’in evinde halim keyfim yerinde kalıyordum. Ta ki Kat’in ev arkadaşı nedensiz yere delirene kadar.

Kat’in boşanmış, bir çocuk sahibi, çalışan Japon ev arkadaşı cumartesi günü erken saatlerde kayak yapmaya ve çocuğunu görmeye Niigata’ya gitmişti. Biz de Kat ile evde dizi izleyip sohbet ederek vakit geçiriyorduk. Pazar akşamı, ben film izlerken Kat hararetli bir şekilde telefonda konuşmaya başladı. Telefonu kapattıktan sonra şaşkınlıktan dili tutulmuş bir şekilde yanıma gelip  bana “ev arkadaşıma bir şeyler oldu, eve gelen misafirlerden dolayı sinirden deliye döndü” dedi. Daha sonra özür dileyip gitmem gerektiğini söyledi ki zaten ben çoktan toparlanmaya başlamıştım. Bu sohbetten 10 dakika sonra saat 20.30 civarında evden çıkıp Tokyo’ya doğru yola çıktım. Osaka’da kaldığım hostelde tanıştığım Musa’nın, kendisi şu an Osaka’dan bisiklet ile Tokyo’ya geliyor, tavsiye ettiği Star Inn isimli bir hostelde geceyi geçirecektim. Yaklaşık iki saatlik bir yolculuktan sonra hostelin olduğu yere ulaştım. Hiç beklemediğim bu yolculuktan dolayı yorulmuş ve üşümüştüm. Şehrin bir ucundaki hostele gittiğimde hostelin müşterilerinden birisi, resepsiyonun kapandığını çalışanların da çoktan gittiğini söyledi. Gecenin bir vakti şehrin bir ucunda kalacak yerim olmadan öylece sokakta kalmıştım. Tabii ki küfür kıyamet eşliğinde tren istasyonuna geri dönüp son trenle şehir merkezine, daha önce kaldığım Obi Hostel’e geri döndüm. Geceyi Obi Hostel’de geçirdim.

Obi Hostel’de geçirdiğim geceden sonra erkenden uyanıp şehirde biraz gezindim. Şehrin hareketli sokaklarını, belki biraz da New York’u andıran kavşaklarını gördüğümde Tokyo’ya karşı  kinim yatışmaya başlamıştı. Ta ki o gece yaşadığım I cloud bağlantısındaki sorun nedeniyle bilgisayarımı ve telefonumu kullanamayışıma kadar. Tokyo bir kez daha Tokyo’luğunu yapmıştı. 

Velhasıl kelam Allah’ından bulasın Tokyo. Ne zaman ki buraya yaklaşsam işlerim ters gitmeye başlıyor, irili ufaklı sorunlar ile boğuşuyor, kendimi mutsuz ve tehdit altında hissediyorum. Son iki aydır her fırsatta söylediğim gibi bağıra bağıra bir kez daha tekrarlıyorum: “F*ck Tokyo I Love Osaka.”

Tokyo, Japonya. 

1 yorum:

  1. Bak bak bak ihaleyi bana kitleme. Kalaydın hostelde kıvrılaydın işte oracığa sonra öderdin sanki ne olacaadı.

    YanıtlaSil